Sert Sözler

2025, Sizler için aşağıda birbirinden güzel paylaşılacak Sert Sözler bir araya getirdik. Sert Sözler Kısa, etkileyici, anlamlı ve çok güzel sözlerle sevginizi ifade edebilir, duygularınızı en özel şekilde paylaşabilirsiniz. Bu sözleri Instagram, WhatsApp, Facebook, X gibi sosyal ağlarda sevdiklerinizle paylaşarak beğeni toplayabilirsiniz.



Gidişine illa bir isim konulacaksa; “Mal kaybı” diyelim.
Kimileri toprak kadar kıymetli, kimileri bir ot kadar değersiz… Herkes bir şekilde yaşıyor işte. Kimileri şerefli, kimileri şerefsiz…
Hadi kaldır kadehi! Varsa şerefine, yoksa gidişine içelim.
Sen! Anca benim falanıma filan olursun. Unutma! Kafamı çevirdiğim an yalan olursun.
Boş versene! Aşk mı kaldı artık? Herkes gördüğünü sever olmuş. Ne olduğuna değil ne verdiğine bakar olmuş.
Bazı insanları toplasan da çıkarsan da fark etmez çünkü karakterleri hep ‘Sıfırdır’.
Erkek özlediğini söylemez! Oturur bir sigara daha yakar.
Ben hiç kimseyi öyle yarı yolda filan bırakmam. Aldığım yere geri iade ederim!
Hiçbir savaşta kazanan bir devlet olmadı, biri insanını kaybetti, diğeri insanlığını!
Herkes kendine yakışanı yapmalıydı, bu yüzden sen de defolup gittin!
Keşke hep çocuk kalsaydım diye üzülme sevgilim. Çoğu zaman gözümde yeterince küçüksün zaten.
Şerefin kadar konuş desem, sonsuza dek susacak insanlar tanıyorum!
Dostum ya da düşmanım olacaksan, ilk önce şerefli olacaksın!
İki yüzlü insan pazar tezgâhı gibidir? Öne iyilerini koyar, arkası hep çürüktür!
Kafam dağınık olabilir ama kimi nereye koyduğumu asla unutmam!
Çok dostum var benim, yeter ki işleri düşsün.
Nokta koyduysan bir kere, çevirmeyeceksin onu virgüle. Ne soru kalmalı ne de tek bir soru işareti geriye!
Sigarayı kül tablasına bırakır gibi bırakırım seni.
Menfaat çevresinde dost edinen, çile yolunda yalnız kalır.
Gidene dur demekte neymiş? Asfalt bile dökeriz, maksat rahat yol alsın.
Hayal kırıklığım olup ayağıma batacaksan, bi çekil şöyle kenara!
Giden gitmiştir, gittiği gün bitmiştir! Ben gideni değil, giden beni kaybetmiştir.
Gidenin arkasından nokta koyun ki gelecek olanın ismi büyük harfle başlasın.
Gidişini umursamadığım gibi, gelişini de beklemediğim insanlar var!
Ulaşamadığın kadına kaşar demeyeceksin paşam! Biraz delikanlı olup; bu beni aşar diyeceksin! O kadar.
Yokluğumla iyi geçin, çünkü varlığım bir daha olmayacak!
Bu saatten sonra ben başkasını düşünerek yazarım, sen de üstüne alınarak okursun!
Bizim aklımızın bile almadıklarını, başkalarının midesi nasıl alıyor anlamadım.
Yeni bir sayfa açtım, içinde sen yoksun. Kalbim barınak değil ki içinde köpekler olsun!
Her iltifata itibar etme! Kurban kesilmeden önce boynu okşanır.
Kız çocuğu okur mu? diyen adam! Karını hastaneye götürünce bayan doktor baksın demeyi biliyorsun.
Bazı aileler çocukları doğduğunda kulağına isim yerine birkaç kez ‘adam ol’ diye fısıldasaydı, biz de büyümüş hallerini isimleriyle anabilirdik.
Baba parası yiyerek kendini adam zanneden ile sırtındaki yük ile kendini beygir zanneden eşek arasında hiçbir fark yoktur.
İnsan herkesi almamalı hayatına; özeli olmayanın, özlemi olmaz!
Rakıyı gören suyu, kadını gören yatağı düşünür olmuş. Oysa ne içmesini bilen var ne de sevmesini.
Rabbim bizden uzak tutsun, demir paradan daha bozuk insanları.
Yeni bulduğun arkadaşları kaleme, eskileri silgiye vurma. Kalemin ucu kalbine batarsa, silginin yumuşak şefkatine muhtaç olursun.
Her haltı yiyip, evleneceği kızın el değmemiş gonca gül olmasını isteyen erkekler, siz hiç b*ka kelebek, çiçeğe sinek konduğunu gördünüz mü?
Sen çare arıyorken o bahane arıyorsa, aranacak bir şey kalmamıştır; bırak gitsin!
Hani derler ya ‘Özün neyse sözün de o olsun’ diye. Ben de diyorum ki; özü olmayanın söyleyecek sözü de olmasın!
Unut beni demişsin hiç düşündün mü sevgilim sen hatırlanmaya değer misin?
Kimi insan girdiğinde odayı aydınlatır, kimi de çıktığında.
Kalbimi park yerimi sandın, çık dışarıda oyna!
Aşk için edilen yeminler yüzünden sığılmayacak cehenneme!
Güvenme karaktersizin vefasına. Bugün över, yarın söver!
Bel altında kalsaydı aklımız, ayaklar altında kalırdı adamlığımız.
Öyle kendi kendine yanarsın! Bizim kimselere şekil koyduğumuz yok. Ama şeklimiz birilerine koyuyorsa sıkıntı yok!
Bir kez ayrıldıktan sonra tekrar barışmak fayda etmez. Ya g*tü kalkmıştır, ya da sevgisi azalmıştır.
Mazin kirlenmişse lekesi çoksa, güzelliğin neye yarar şerefin yoksa!
Sana sağır olana, sen dilsiz olacaksın.
Kanı bozuksa, bahaneyi sütte aramanın âlemi yok ki.
Herkesin kalbimde bir yeri var. Kiminin altı çizili, kiminin üstü!
“İnsanlık” yazın. Boşluk Bırakmayın. Hiçbir yere göndermeyin. Bırakın sizde kalsın.
Hamurunu bildiğim insanların şekilleriyle ilgilenmiyorum!
Bir zamanlar ardından bakar ağlardım, şimdi dönüp arkama bile bakmam. Bir zamanlar uğruna dünyaları yakardım, şimdi şerefsizim bir kibrit bile çakmam.
Hak edene masadan öyle bir kalkıp gideceksin ki; kendisini garsona bahşiş olarak bırakılan bozuk para gibi hissedecek.
Hani senin varlığın ‘fifi’ yokluğun da ‘tın’ ya; benim varlığım ‘olay’ yokluğum çok kötü ‘koyar’.
Haklısın güzelim; bizden adam olmaz, aşkı hala kalpte arıyoruz.
Şeytan’ın en büyük dostu, ağzı gevşek, yüreği yavşak olan insandır.
Bu dünyada gülmek istiyorsan ya kaderin güzel olacak ya da kafan…
Baktın hayatın tadını çıkaramıyorsun, tadını kaçıranı hayatından çıkar.
Bazen hayata sağlam bir temizlik gerekir. İçini tüketen aşklara, hırpalanmış dostluklara, yanlış insanlara yol vermek gerekir.
Hayatta iki şeye dikkat edin; yolda yürürken kavşaklara bir de yüzünüze gülen yavşaklara!
Turşu kurar gibi, hayal kurmayın her hıyarla!
Bütün erkeklere odun diyen kızlar! Her sabah o kadar makyajı ormana gitmek için mi yapar?
Hayatta üç çeşit insandan kork; dağdan inme, dinden dönme, sonradan görme.